LENİNOPAD

LENİNOPAD
Dr. Ömer Aytek Kurmel
Dr. Ömer Aytek Kurmel
26 Nisan 2015

“Leninopad” (Lenin’in düşüşü) mottosu altında, Ukrayna’da Lenin heykelleri tasfiye ediliyor.

Süreç Sovyetler Birliği’nin çöktüğü 1991 sonunda başladı. Sonra ivme düştü. Euro Maidan’la geri döndü. 9 Nisan’da çıkan arınma yasalarıyla kurumsallaştı.

Totaliter komünist ve Nazi rejimlerinin sembolleri yasaklandı. 2015 yılı ortasına kadar Ukrayna’da tüm komünist anıtlar kaldırılacak. Sovyetler Birliği “kriminal” devlet olarak tanımlandı ve “terör” uyguladığı ilan edildi.

Kiev komünist geçmişle bağlarını koparıyor … Putin Rusya’sının vesayetinden kurtulmak istiyor … totaliter ideolojilere bir bütün olarak itiraz ediyor.

Çerkes diasporasının da benzer bir arınma sürecine ihtiyacı var.

Yani …

Sovyet mirasıyla hesaplaşmak …

Sovyet/Rus düşmanlığı üzerinden faşizan bir çizgiye kaymamak …

Özgürlükçü bir siyaset hattını inşa etmek.

Adigeyliler ve Kabardeyler Sovyet mirasıyla hesaplaşırken farklı tepkiler verecek. Birincisi kazanımlarına sarılırken ikincisi kayıplarını hesap edecek.

Ama Sovyet mirasıyla yüzleşmek alacak-verecek hesabından ibaret değil.

Ortada Sovyet rejimine duyulan sempatinin post-komünist rejime yansıtılması gibi anlaşılması zor bir durum var. Tıpkı Çerkes sağının Sovyet/Rus özdeşleştirmesi gibi.

Soğuk Savaş yıllarında sosyalist sisteme sempati beslemek anayurdu sevmenin gereği gibi görülürdü. O günün koşullarında bunun bir mantığı vardı. Ama aynı şeyi bağlamından soyutlayarak bugüne taşımak kabul edilir gibi değil.

Yaşayan Çerkes yazarların tamamı Sovyet döneminde yetişmiş … Çerkes kültürü son 25 yılda hep hazırdan yemiş … Çerkesler’in Dachau’su Soçi’de olimpiyat düzenlenmiş … Ukrayna doğusundan etnik Rus sığınmacılar Çerkesya’ya yerleştirilirken Suriyeli Çerkes mültecilerin trajedisine seyirci kalınmış … Perit Xase kapanmak zorunda bırakılmış … bunlara Dünya Çerkes Birliği’nin skandallarını ekleyin.

Kısaca takke düşmüş, kel görünmüş.

Çerkes Siyasetinin teslimiyetçi bir sol çizgiye karşı çıkması önemli. Ama bunu yaparken şoven ve yabancı düşmanı bir mecraya kaymaması da bir o kadar mühim.

Çerkes Siyaseti sadece komünizme değil, faşizme de itiraz etmek zorunda. Sol ve sağ totaliterliğe bir bütün olarak karşı çıkmalı. Komünizm karşıtlığından Rus düşmanlığına, oradan uygarlıklar çatışmasına sürüklenmemeli.

Çerkes Siyaseti modernitenin kurucu ögelerini benimsemeli, özgürlükçü bir hatta konumlanmalı.

Unutmayalım, komünizmin alternatifi faşizm değil liberal değerlerdir.

http://www.cherkessia.net/author_article_detail.php?article_id=4057

Share Button