Paul Goble, 25 Nisan 2015
Vladimir Putin’in Osmanlı Ermeni’lerinin 1915 yılındaki kitlesel ölümünü soykırım olarak nitelemesine kızan Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada Rusya’nın “Kafkasya, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da kitlesel vahşet ve sürgünlere sebep olduğu, Holodomor gibi tenkil yöntemleri yanında bilhassa Türk ve Müslüman halklara karşı insanlık dışı uygulamalar yaptığı” ifadesini kullandı.
“Rusya’nın ‘soykırım’ ve hukuki tanımının ne olduğunu çok iyi bilmesi gerektiğine inanıyoruz” denen açıklamada Türkiye’nin de aynı kozu kullanmaya hazırlandığı ima edildi (mfa.gov.tr/no_-129_-24-april-2015_-press-release-regarding-the-approach-of-the-russian-federation-on-the-1915-events.en.mfa).
Emperyal Rusya, Sovyetler Birliği ve post-Sovyet Rusya’nın eylemleri içinde Türkiye’nin soykırım suçlamalarına dayanak oluşturabilecek birçok örnek var. Ankara’nın dünkü açıklaması, kendilerini soykırım kurbanı olarak gören Türki ve Müslüman halklara bu ülkede seslerini duyurmanın önünü açıyor.
Soykırıma uğradığını iddia edecek gruplar arasında Kuzey Kafkasya kökenli Nogaylar, Balkarlar, Karaçaylar ve Rusya Federasyonu içindeki diğer Müslüman halklar var. Ama Türkiye’nin tutumundan en çok cesaret alacak grup, soykırım kurbanı olarak tanınmak için yıllardır dünya çapında faaliyet yürüten Çerkesler olacak.
Soykırım ve sürgünün 150. yıldönümünde yapılan Soçi Olimpiyatı’nı protesto eden Çerkesler ilgi toplamış ama faal destek bulamamışlardı. Çerkes tezinin bu defa daha çok ses getirmesi bekleniyor.
Türkiye’nin açıklamasının hemen ardından düşüncelerini paylaşan Çerkes aktivist Lidia Zhigunova Ankara’dan destek beklentisinin artmasının sebeplerini şöyle açıkladı (aheku.net/news/policy/6210?fb_ref=Default&fb_source=message) :
“Türk Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Rusya’nın tarafgirliğine gönderme yaparken Çerkes soykırımı ve sürgününü kastediyordu.”
“Rusya Çerkes topraklarının istilası ve sömürgeleştirilmesi sırasında uygulanan ölümcül yöntemler sebebiyle nüfusun çok küçük bir kısmının anayurdunda kalabildiği, kalanların Türkiye’ye sürgün edildiği, yüz binlercesinin açlıktan öldüğü, yolda veya ulaştığı topraklarda hayatını kaybettiği gerçeğini inkara devam ediyor.”
“Çerkes örgütleri 30 yıldır Moskova’dan tarihsel gerçekler karşısında tutumunu gözden geçirmesini, Rusya İmparatorluğu’nun sürgün, mülksüzleşme ve fiziksel yok oluşa yol açan eylemlerini soykırım olarak tanımlamasını istiyor. Ne var ki Rusya’nın cevabı çifte standart ve tekinsizlik oldu.”
Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel
Cherkessia.net, 28 Nisan 2015
****
Turkey May Now Charge Russia with Genocide for Actions against Turkic and Muslim Peoples
Paul Goble, April 25, 2015
Angry that Vladimir Putin has labeled the mass deaths of Armenians in the Ottoman Empire in 1915 a genocide, the Turkish foreign ministry said that Russia ought to know better given “the mass atrocities and exiles in the Caucasus, in Central Asia and Eastern Europe” it has committed and “the collective punishment methods such as Holodomyr as well as inhumane practices” it has employed “especially against Turkish and Muslim people.”
“We consider that Russia is best-suited to know what exactly ‘genocide’ and its legal dimensions are,” the ministry’s statement said, implicitly suggesting that two can play this game and that Ankara is now prepared to label many Russian actions the same way (mfa.gov.tr/no_-129_-24-april-2015_-press-release-regarding-the-approach-of-the-russian-federation-on-the-1915-events.en.mfa).
Actions by the Russian Imperial Government, the Soviet government and the post-Soviet government that Turkey could select from among to bring a charge of genocide is large, and its statement yesterday guarantees those Turkic and Muslim peoples who feel themselves to have been the victim of such a crime will press their case in Turkey and receive more attention there.
Among the groups certain to raise this issue are the Nogays, Balkars, and Karachay in the North Caucasus and various Muslim groups throughout the Russian Federation, but beyond any doubt, the group that will be the most encouraged by Turkey’s actions will be the Circassians who have sought international recognition as the victims of genocide for many years.
Their case, which attracted international attention but no movement on their request in the run up to the Sochi Olympics, a competition that took place on the very site where Circassians were killed and expelled from Russia and on the 150th anniversary of that action, will now get more attention.
One Circassian activist, Lidia Zhigunova, immediately after the appearance of the Turkish statement has laid out why the members of that nation will now expect to get greater support in Ankara (aheku.net/news/policy/6210?fb_ref=Default&fb_source=message ). Among other things, she writes:
“The extermination and the expulsion of the Circassian population from their homeland in the Caucasus to Turkey that took place in 1860s, was no doubt one of the tragedies that the Turkish Foreign Ministry had in mind, when referring to Russia’s biases regarding this issue.”
“Russia still denies the fact that as a result of the deadly tactics used during the imperial conquest and the colonization of the Circassian territory, only a small percentage of population of Circassia remained in the homeland, the rest were exiled to Turkey, hundreds of thousands of them were starved to death or perished on their way to Turkey, or immediately upon their arrival.”
“The cynicism and the double standard of the Russian government regarding this issue is underscored by the fact that it has been over 30 years, since the Circassian organizations started demanding from Russia to reevaluate its attitude toward these historical events, and to classify the actions of the Russian empire that led to the dislocation of the Circassian population, its dispossession, and physical annihilation as genocide.”
